- içine düşmek
- v. fall in
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
içine ateş düşmek — büyük bir acı ve üzüntünün etkisi altına girmek Pamuk zamanı gelince, köylüler Toros tan pamuğa dökülünce içine bir ateş düştü, duramaz oldu. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
içine kurt düşmek — kendisine zararı dokunacak bir durum meydana geleceğinden kuşkulanmak Kız geçen cuma, pazardan geç geldiğinden beri esasen içine kurt düşmüştü. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kucağına düşmek — düşman, felaket, sefalet vb. kötü şeylerin veya durumların içine düşmek, onlarla karşılaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüreğine kurt düşmek — şüphelenmek, içine kurt düşmek Reyhan ın yüreğine küçük bir kurt düşmüştü. M. Yesari … Çağatay Osmanlı Sözlük
bunalıma düşmek — ruhsal bakımdan gerginlik veya sıkıntı içine girmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
oltaya düşmek — hileyle karşılaşmak, oyun veya düzen içine girmek Sersem balık gibi bu oltaya düşeceklerdi. H. F. Ozansoy … Çağatay Osmanlı Sözlük
pusuya düşmek — pusu kuran kimsenin saldırı alanı içine girmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
içi ezilmek — 1) üzülmek, yüreği burkulmak Şimdi içine bir pişmanlık çökmüştü, içi ezilmişti. H. Taner 2) acıkma hissi duymak 3) mec. sıkıntı ve heyecan içine düşmek Ay içim eziliyor kızım... Uzatma çabuk söyle. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
sapıtmak — nsz 1) Ruhsal bir düzensizlik içine düşmek 2) i Şaşırmak Feride, senin kaşların lakırtılarına benziyor, güzel güzel, ince ince başlıyor fakat sonra yolunu sapıtıyor. R. N. Güntekin 3) mec. Saçmalamaya başlamak 4) tkz. Aklını bozmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
feleğini şaşırmak — argo ummadığı bir durumda kalmak, şaşkınlık içine düşmek Bir gün burada koyu ateş renginde bir hotoz görmüştür ki feleğini şaşırmıştır. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
iç — is. 1) Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir. Ç. Altan 2) Oyuk şeylerin boşluğu 3) Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta Tahtanın içi… … Çağatay Osmanlı Sözlük